Ekim 29, 2010

29 Ekim Cumhuriyetimizin 87. Yılı.

Ey Büyük Ata,Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.


Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.


Türk Gençliği

Ekim 23, 2010

Eski Dost'a.

Arkadaşımın biri (önceden yakın arkadaşım derdim ama artık yakın olmamızı istemediğini hissettirdiğinden sadece arkadaşım diyorum.) kendi bloğunda bana saydırmış da saydırmış.
"Kızın teki bana anıl sen bencil diyilim diyosun ama sen çok bencil birisin dedi. Ona;

Sadece sana senin istediğin gibi davranmıyorum diye beni bencillikle suçlamak çok bencilce diyilmi? ayrıca hiç merak etmedinmi niye sadece sen beni bencil olarak görüyosun diye? hem zaten benim gibi insanlardan nefret eden birinin etrafındaki bunca insanın cefasını çekmesinin tek sebebi dünyaya gelmiş olmam değilmi? kendimden böylesine nefret ederken nasıl kendimi başkalarından önemliymiş gibi düşünebilirim ki? hem bencillik kendini düşünmek değil kendini başkalarından daha önemli görmektir ama senin kafan bunları düşünemiyecek kadar ... meşgul.

diycektim üşendim o zaman demeye. gerçi yazmayada üşendim. gerçi o bu yazıyı okuyamiycak. zihnimin ürünü!"

Ne acı ki paylaştığımız onca şeye rağmen ne olursa olsun değer verdiğim insanları düşünemeyecek kadar meşgul olmadığımı anlayamamış. Ne acı ki bunları sanal alemde söylemiş. Ne acı ki okumayacağımı düşündüğü için oralarda yazmış bunu ...
Soruyorum sana eski dost zihninde yarattıysan beni, benim ne suçum var ? Her konuşmamızda neden öfkeni gittikçe daha fazla kusuyorsun bana ? Kaç defa demeliyim , bir sorun varsa gel konuşalım diye. Ama yokkkk, bizim konuşmalarımız onun "bana ne" lerinden ileri gitmiyo.
Bana hiçbir şey için hiçbir şekilde kızmaya hakkın yok. Değişen ben değilim sensin çünkü. Ben hala ilk gün ki gibiyim. Sen değiştikçe bende senin tutumuna göre tavır takındım sadece,hepsi bu.
Bu arada "3 aylık" arkadaş olayında da sana kızdığım için özür dilerim. Sen kendince haklıymışsın. 3 aylık arkadaş olduğumu çok güzel öğrettin bana,sonsuz teşekkürler.
Bunu okuyacağını biliyorum,ne zaman okursun bilmiyorum ama er ya da geç okuyacaksın. Az önce dostluğumuzu kurtarmak için yapabileceğim son şeyi de yaptım... Bundan sonrası benden çıktı. Zaten senden de aylar öncesinden çıkmış... O zaman "hoşçakal güzel sandığım dostluk" !

Lise dostlukları kalıcı olur derlerdi bi de. Bok kalıcı. Baksana 1 sene bile olmadan ne hala gelmişiz.

Bu arada benim düşünmediğimi iddia etmişsin ama, sen bir kez olsun benim ne demeye çalıştığımı düşündün mü ?

Sözde "evet" diyeceksin,ama cidden adam gibi bi sor kendine düşündün mü hiç ? Yoksa hep beni mi suçladın tüm insanlığı suçladığın gibi.. ?

Monotonluk.

   Bloğuma zaman bile ayıramıyorum ne berbat bi hayatım var şu sıralar ya.. Hiçbir zaman istediğim gibi yapamadım zaten bloğumu. Çok üzüyor bu beni... Neyse şimdi melankoliye bağlamanın anlamı yok hiç. Zaetn 40 yılda bir uğruyorum onu da iyi değerlendiriyim.Aslında hayat çok monoton gidiyor.Okul-dersane. Hayatımda renklilik katan tek şey ara sıra hakkımda yapılan dedikodular. Çok komik insanlar ya.. Hele bazılarının müsait bi yerleri o kadar havadaki,egoları o kadar tavan yapmış ki anlatamam.." Günaydın " diyeni kendilerine yazıyor sanıyorlar, hee bi de facebookta kardeşlerinde olanlarla sevgili oluyorlar. Şimdi de bu moda oldu hee... Kanka ayağı g*t ayağı derlerdi de inanmazdım. Öyleymiş vallaha. Millete çaktırmadan işi pişirmek.. Mantıklı aslında ... Saçmalamaya başladım yine ya.. Napıyım bu öss beni böyle bir insana dönüştürdü. Aslında bu kadar saçmalayan bir insan değildim ben. Bilirsiniz yazı yazmış olmak için yazı yazmışlığım yoktur. Ama bu sefer işin bokunu çıkarttım sanırım...  O zaman... Unutun bu söylediklerimi, bakın ne diyeceğim size ;
  puCCa ' yı bilirsiniz. Bizler gibi sıradan bir blog yazarıyken gittikçe artan izleyicisiyle gizli bir ünlü olarak girdi hayatlarımıza. " Küçük Aptalın Büyük Dünyası" adlı kitabı da gayet güzel. Arkadaş okurken tenefüslerde bende okudum biraz ba-yıl-dım ! (neden sende gidip almıyorsun diyeceksiniz biliyorum ama ; okuyom ben yaa, fakirim param yok hacı..). Yarın arkadaş getirecek bana kitabı, sanırım 1 günde bitiririm ben onu.. O kadar akıcı ki antamam. Birçoğunuzun okuduğunu tahmin ediyorum. Eğer okumayanınız varsa bir koşu kitap alıp okusun. Benden söylemesi...

Okuyun da bana yardım edin hangi evredeyim ben ?

---> Yıldız Tilbe
---> Demet Akalın
---> Orhan Gencebay
---> Serdar Ortaç
---> İlhan Şeşen

Yok yok bitirdim ben evreleri büyük ihtimalle. Bitirdim di mi ?
Bitirdim,Bitirdim.
Çok Şükür !

Ekim 01, 2010

3.yılın bitimiyle, sende bittin içimde...4. yılın kapıları kapandı sana ;)


                                01.10.2007 - 01.10.2010


     Birçok defa bitti desem de bitiremedim hiç bir zaman... Azalttıkça azalttım içimde sevgisini derken çoğalttıkça çoğaltmışım aslında.. Her defasında inanmasam da gerçekten bittiğine "bitti" dedim... "Unutmak" denilen şey "unuttum ben onu" demek değildi halbu ki...Bile bile kandırdığım zamanlardı kendimi. Kendi yarattığım hayal kahramanımı yüklediğim o bedenden vazgeçemedim bir türlü. Neden hayal kahramanımı o kadar insan varken "o"na yükledim, onu da bilmiyorum ya..
     Belki gözleri,belki gülüşü... Herkesten ayrı bir şey vardı beni ona esir eden. Aşka inanmazken "ilk aşkım" sıfatını verdiğim insan; sonrasında "ilk acımı","ilk gözyaşımı","ilk hayal kırıklığımı" yaşatan insan olarak da ilklik sıfatlarını topladı birer birer.. 2 yıl  8 ay bekledim onu.Sırf beni arkadaşı olarak görsün diye. Peki sonunda ne oldu? Evet arkadaşı olarak gördü ,sonra "hoş bir kız" olarak gördü,en sonunda da "sıradan biri olarak" gördü ve defolup gitti... Neden gittiğini anlamaya çalışırken madalyonun öteki yüzünü gördüm.. Meğerse benim "hayal kahramınımın" tam tersi kişilikteymiş aşkta. Normal de hala kötü bir insan olduğunu düşünmüyorum ama aşk da işe yaramazın tekiymiş... Canı yandı diye can acıtan bir caniymiş !
      Bir tek "aşk" olsun istemiştim,ama "aşk" dışında herşey oldu... Güvenmek istemiştim,inanmak istemiştim,artık ne güvenim kaldı ne de inancım... Belki çok arabesk olacak ama kalp denilen şey de kalmadı ben de doğru dürüst... Duygu yok ! Hissedemiyorum hiç bir şey. Bugün 3. yıl bitti 4. yıla giriyoruz,normalde bugün o kadar kötü olurdum ki ben.. Zehir ederdim bugünü kendime. Halbu ki bu sene... Adeta içimdeki her şeyi kusuyorum. En ufak bir sevgi kırıntısı bile bırakmıyorum içimde ona dair.Nefret bile edemiyorum. Nefret bile yaratamıyor artık bende. Bu sefer gerçekten "son" olduğunu biliyorum çünkü. Masal sandığım trajedi burada bitti artık benim için... İzleri hep kalacak olsa da,hatıraları silinmeyecek olsa da sevgisi de asla yeşermeyecek... Artık bir ölü dirilmeyecek içimde... Yeni bir aşk yeşerir mi bilmem ama önce şu kaybettiğin duygularımı bulmalıyım... Hoş'çakal'... ;)
Ve veda vakti...


" Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim ,
ya da asla birini severken karşılığını beklemedim...
Dostluğuma değer biçmedim , sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim...
Sevdiysem sonuna kadar gittim,bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim...
Bazen çok kırıldım , bazen belki de kırdım...
Ama hata insana mahsustur dedim..
Affettim , af diledim..
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim..
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler...
Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım...
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar...
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için...
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için..
Oysa ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..."

Can Yücel






BENCE SEN DE SIMDI HERKES GIBISIN 

Gözlerim gözünde aski seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence simdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçiyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktim da iyice
Anladim ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karisti simdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de simdi herkes gibisin..


NAZIM HIKMET 





Affedilen vazgeçilendir, o affedildi çünkü ondan vazgeçildi".. 
Küçük İskender



Ahh ölürüm sizee..


MusicPlaylistView Profile
Create a playlist at MixPod.com