Mayıs 30, 2010

Bloga geri dönüş.

Epeyce uzun süren bi aradan sonra yeniden blogtayım! tam 23 gün olmuş blogla ilişkimi keseli. Özlemişim keretayı valla. Aslında ben hep girmek istedim ama hayat şartları sevgili bloggerlar... Öyle haller geldi ki başıma ne siz sorun ne de ben söyleyim. Hoş hiç biriniz de ne oldu diye sormazsınız. Haklısınız. Kendinize göre sizin de dertleriniz var bi de benimkini mi dinleyeceksiniz dimii ama ??????
23 günlük aramda izleyicim artmış 1 tane. Olsun 1 tane 1 tanedir emin adımlarla ilerlemek hedefim zaten.  Bloga girmediğim 23 gün boyunca hayatımla ilgili yeni kararlar aldım. Ee tabi hayatımın bi kısmı blog olduğuna göre blogumla da ilgili yeni kararlar almış bulunmaktayım. Okullar kapanana kadar bi süre daha eski düzenle devam edicem. Ama yazın blogun içeriğini,şeklini,cismini daha güzelleştirmek istiyorum. Bunu planlıyorum. Ee tabi izleyicilerimde artarsa daha bi memnun olucam...

Sizi ve blogunu pek bi özleyen Bihaberden sevgilerle...

Mayıs 07, 2010

Nazlıcm.

  Nazlı
Benim sınıf arkadaşım. 11 Tm-a nın kıdemli üyesi.
Nazlıyla bizim hikayemiz çok garip başladı aslında.Okuldaki ilk senem ve sonraki yarım dönemim ondan nefret etmekle geçti.Benim aşık olduğum insana aşık olduğunu söylemişlerdi bana.Halbu ki yalan. yok öyle birşey. Deli gibi Engin' aşık o.Ama nerden bilebilirdim o zamanlar bunu.Aşk ve kıskançlık öyle bi bürümüş ki gözümü kızı gördüğüm yerde öldüresim geliyordu.Bu yıl tm ye geçmemle sınıf arkadaşı olduk.Sonra ben gerçeklerle yüzleşmek için aldım Nazlıyı karşıma dedim Nazlı böyleyken böyle.Böyle olduğu için ben böyle davrandım böyle hissettim.Böyle birşeyin aslı var mı dedim. O da hayır tatlım aslında doğrusu böyleyken böyle dedi.Baya uzunca konuştuk.Sonra da işte ben aştım o durumu bi baktım hergün Nazlıyla konuşuyoruz.Dertleşiyoruz.Müzik paylaşıyoruz.Aa bi de bi baktım mektuplaşıyoruz! O yüzden o benim mekteup (mektep+mektup) arkadaşım.Şimdi o beni seviyorrrr, ben onu.Mutlu mesut yaşıyoruz (L)
 Nazlının blogu (hadi bi tık )na bi bakın derim ben ;



Çok yönlüdür o bi de.Ressam olmak istiyor.Çok güzel resim yapar.Ama üniversitede iç mimarlık düşünüyor. Fotoğrafçılık da yapmak istediği bi başka şey.Yeni bi makina aldı. baksana ne güzel şeyler çekmiş.


sarıl:


Devam et bebek bayılıyorum ben senin çektiklerine!

Birinin sevgilisi olmak..

Birinin sevgilisi olmak..

Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta
!

Biraz korunmak, biraz şımarmak...

Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!...

Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara!

Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!

Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...

Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...

Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!

Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye, "Hımm kim aradı bakayım" diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun..

Biliyo musun ne oldu?" ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur.
Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. "Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş" falan desin bi de sonunda...

Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.
Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz:):)

Mayıs 03, 2010

Hadi Beni Güldür Biraz..



Aynaya sordular güzel miyim diye
Dedi birak yüzünü bak su gözlere
Eger parilti varsa,yüregin çarpiyorsa
Bu dünyada senden güzel mi var
Bu dünyada her sey güzel bi bak
 
Keyfin kalmamissa susar bu sarkilar
Giyinip boyansan da renkler solar
Sebebin kalmadiysa varolmak izdirapsa
Yüzünde maskeyle geçer yillar
 
Hadi beni güldür biraz
Daha yolumuz var daha çocuguz inan
 
Hadi beni güldür biraz
Daha yolumuz var sonuna kadar dayan
 
Aynayi kirdilar güzel göstermiyor diye
Bölündü parçalar çogaldilar
Parilti kalmadiysa,yüregin çarpmiyorsa
Dünyadan ala cehennem mi var
Dünyada hala cehennem mi var
 
Hayat toz pembe olur sen istersen
Ne ekersen biçersin bu gizemli bagda
Bir yanin karanlik bir yanin aydinlik
Isik bir yerdense  süphen mi var

Hadi beni güldür biraz
Daha yolumuz var daha çocuguz inan
 
Hadi beni güldür biraz
Daha yolumuz var sonuna kadar dayan..



Bu zor haftasonumda yanımda yaşadıklarıma birebir şahit olan, gecenin bi vaktine kadar benden haber bekleyen, inatla bitik şarjını dayandıran, beni lanetleyen :) sanki omzumda onun eli varmış gibi hissettiren Can'ım Melih'e...

Duyar duymaz beni arayan, yüzyüze fazla görüşmesek de,yanımda olduğunu her seferinde hissettiren hep yanımda olan  Çağlama...

Son olarak garip bir şekilde tanışıp, iyi anlaştığımız bütün gün benim zaman zaman velet halimi, zaman zaman agresif halimi çeken, "hadi beni güldür "demeden güldüren Bay X ' e ...

Bengisu,Ecem,Nazlı ve Aşkın'a

Yanımda oldukları için Teşekkürler... (:

Nasıl Delirdim?


KAOS.

Cuma gününden beri öyle bir kaosun içindeyim ki... Nasıl olucak, ne olacak hiç bir fikrim yok... Tek bildiğim aslında çok yorgun olduğum... En pollyanna olan ben bile artık içimdeki pollyannamı kaybettim. Aslında umutsuz değilim ama bir şeyi çok istiyorum. Artık o şey olsa ve rahatlasam tamamen diyorum. Bazense saçmala,hayallerin var senin,"sonuna kadar dayan" diyorum... Garip şey ya. Şimdi burada anlatamıyorum da tamamen. Anlatsam eminim herkes oha abi n'olmuş böyle diyecek ama anlatamıyoırum işte...

ARTIK TESCİLLİ DELİYİM !

3 günde çökerttiler beni ya. 2 kere sinir krizi geçirdim. Gülten hoca cuma günü anlatıyordu hastalık çeşitlerini psikolojide.. Nerden bilebilirdim akşamında başıma gelecekleri ? Bugün psiyatriden randevu alıp doktora gittim.Bahar adında çok tatlı bi kadın. Kırmızı kıvırcık saçları var,gayet modern bir tip. Görseniz pek de bi tatlı. Konuştuk öyle ben anlattım o dinledi. Arada birkaç birşey söyledi. Sonra bana ; " Çok zor bir hayatın içindesin ama dayanmalıyız" dedi ve ilaç yazdı.


İşte ilacım bu.Her sabah tok karnına aksatmadan içmem gerekiyormuş. Bir 15 gün sonra yine gidicem.  Hahaha.. O değil de ben şimdi birilerine zarar versem içeri de atmazlar beni değil mi?  =D

AİLE KAVRAMI

Bir anda aile kavramım değişti.Kardeşimle çok iyi anlaşıyoruz bütün bu olayların iyi tarafı da bu olsa gerek... Annem zaten hep değerliydi benim için.Şimdi çok daha değerli. Onu o kadar çok seviyorum ki...

"Bi Tek Annem Olsun Bana Birşey Olmaz"

VE GÜNÜN İLK ŞARKISI ;




yüzme bilmeden,daha deniz görmeden
hiç güneşte yanmadan...
şimdi ölmek istemem,bir kalbi sarmadan...
aşkı tatmadan daha,onla sarhoş olmadan
hiç sevişmeden daha...
şimdi ölmek istemem,daha hiç gülmeden
çoban yıldızı,sen benle kal
çoban yıldızı,hep benle kal
zamanın varsa...
ben hiç kimsem olmadan,tepeden tırnağa ona
hiç sarılmadan...
şimdi ölmek istemem,kalbine dokunmadan
hadi al götür beni,hala benimmişler gibi
evime yurduma...
taze meyve tatları,yağmurlarında
çoban yıldızı,sen benle kal
çoban yıldızı...
zamanım varsa, biraz daha..

Ahh ölürüm sizee..


MusicPlaylistView Profile
Create a playlist at MixPod.com